Türk Telekom hakkındaki iddialara yönelik düzeltme - 4

​​​25-26 Şubat 2018 tarihlerinde basında bazı ekonomi haberlerinde yer bulan iddialarla ilgili Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına aşağıdaki açıklamayı dikkatinize sunarız.

İDDİA 1: "9 Şubat 2018 günü yapılan duyuru ile Türk Telekom'un 2017'de elde ettiği 1 milyar 135 milyon 532 bin 329 lira net karın, 'fevkalade yedek akçe' olarak ayrılacağı ve temettü dağıtımı yapılmayacağı açıklandı. Yani, TT'nin yüzde 55 hissedarı olan Oger Grubu, TT'yi devralırken kullandığı kredileri ödeyecek para bulamazken, ortağı olduğu şirketin karından payını 2017'de almayacak. Oysa 2006-2015 yılları arasında her yılın ortalama dolar kuru üzerinden yıllık temettü aktarımları hesaplandığında; Oger'in Türkiye'de kurduğu ve yüzde 55 hissesini aktardığı OTAŞ`ın 5,7 milyar dolarlık karı alıp götürdüğü ortaya çıkıyor. 2015 yılında 862 milyon lira kar eden TT, 2016`da 724 milyon lira zarar açıkladığı için de temettü dağıtmadı. Yani, 2006-2016 arasındaki 11 yılın 10'unda kar etmiş ve ortaklarına kar payı dağıtmışken, 2017 yılında da kar etmiş olmasına rağmen, kar payı dağıtmayacak. Oysa Oger Grubu'nun bu kardan payını alarak bankalara olan borcunu ödemesi gerekirdi."

GERÇEK:
Türk Telekom Yönetim Kurulu 2017 net karını, ileride hem Türkiye hem de yatırımcılar için daha çok değer yaratabilmek amacıyla temettü olarak dağıtmamayı teklif ediyor

Türk Telekom Yönetim Kurulu, 8 Şubat 2018 tarihinde Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda yayımladığı karar ile Şirketin Olağan Genel Kurulu'nda değerlendirilip karara bağlanmak üzere 2017 net karını temettü olarak dağıtmamayı ve bilanço yapısını güçlendirmek adına yedek akçe olarak tasarruf etmeyi önerdi.

Türk Telekom, 2017'de son derece başarılı bir performans göstererek şimdiye kadarki en yüksek rekor seviyede büyüme, abone kazanımı ve FAVÖK iyileştirmesiyle tamamladı. Buna göre, 2017'de bir önceki yıla kıyasla %12,6'lık büyüme, 2,8 milyon net abone kazanımı ve yine bir önceki yıla göre %18,0'lik FAVÖK artışı kaydedildi; tüm bu başarılar 2008'deki halka arzdan sonra elde edilen rekor düzeyinde rakamlar.

Aslında, Türk Telekom, Türkiye'nin dünya standartlarında entegre bilgi ve iletişim teknolojileri şirketi olarak 177 yıldır Türkiye'ye yatırım yapıyor. Bu minvalde, 2005 yılında özelleştirilmesinden bu yana Türkiye'nin dijital dönüşümüne 30,7 milyar TL yatırım yaptı ve bu yatırımlar fiber bağlantı, GSM şebekeleri, dijital uygulama ve hizmetlerin yaygınlaştırılması için kullanıldı.

İDDİA 2: "Bağımsız denetçinin çok muğlak ve karmaşık ifadelerle TT'nin 2017 yılı hasılatını tam denetleyemediğini belirtmesi, TT'nin 2017 karını da şaibeli hale getiriyor. Hele ki, TT'nin Oger'deki hisselerinin yeniden devlete geçmesi gündemdeyken bunun olması, Oger'in batak haline getirdiği TT'nin bilanço makyajlama yoluyla iyi durumda gibi gösterilmesi girişimidir. Oger'den batırdığı Telekom'u geri alırken, bir yandan da 'batmadı ki, bak kar bile ediyor' demeye getireceklerdir. Bağımsız denetçinin raporunda, 'Hasılat, Grup'un başlıca performans göstergelerinden biri olduğundan ilgili hasılatın hatalı dönemde muhasebeleştirilmesi ya da yönetimin hedeflerini veya beklentilerini karşılamak için manipüle edilmesi risklerini doğurabilecek yönetim muhakemelerini içermektedir. Ayrıca hasılatın muhasebeleştirilmesiyle ilgili muhasebe standartlarının uygulanmasının karmaşık olmasının yanı sıra bir takım kilit muhakemeler ve tahminler içermektedir. Önde gelen denetçilerden hiçbiri başka bir ülkede kurumsal müşterileri için böyle bir yorum yapamaz. Özellikle borsaya kayıtlı bir şirkette ve dahası stratejik ve pazarında lider olan bir şirketten bahsediyorsak bu bir fiyaskodur. Bağımsız denetçi, önceki yıllarda da denetlediği TT hakkında 2017'ye kadar asla böyle bir not düşmemiştir. Bu büyük bir şaibedir. Hasılatı denetlenemeyen bir şirketin kar ettiğinden kesin olarak söz edilemez."

GERÇEK:

İDDİA 3: "Toplam borçların öz sermayeye oranı ise 2013 yılından itibaren kritik düzeyleri aşmıştır. Bu oran 2005`te yüzde 67`yken 2013`te yüzde 242'ye, 2015`te yüzde 416'ya çıkmış; TT`nin zarar açıkladığı 2016`da yüzde 693 ile tepe düzeyine varmıştır. 2017 yılı sonu itibariyle TT'nin öz sermayesi 4 milyar 555 milyon lira, toplam borçları ise 24 milyar 593 milyon liradır; yani 2017'de TT'nin toplam borçlarının öz sermayesine oranı yüzde 639 civarındadır. Şimdi bu kötü durumu perdelemek, kamuoyunun tepkisini önlemek için bilanço makyajlamasıyla TT karlı bir şirket gibi gösterilmek isteniyor."

GERÇEK:
Türk Telekom'un net borcu sadece 12,4 milyar TL ve bu borç yatırıma harcanıyor

Türk Telekom'un net borcu Aralık 2017 itibariyle 12.4 milyar TL'dir. Şirket aldığı bu borçla çoğunlukla uzun vadeli yatırım harcamalarını ve ticari işletme sermayesi ihtiyaçlarını karşılıyor.

Kamunun ne kadar borçlu olduğu, kamu borcunun gayri safi milli hasılaya nispetine göre ölçülmektedir. Şirketlerde ise borçluluk seviyesini gösteren en önemli gösterge Şirketlerin net finansal borcunun, ilgili şirketin bir yıllık FAVÖK rakamına (Faiz, amortisman ve vergi öncesi kâr) olan oranıdır.

Türk Telekom'un 31 Aralık 2017 itibarıyla bu Net Borç / FAVÖK oranı 1.87 olup, bu oran aşağıdaki tabloda görüleceği üzere Telefonica (İspanya merkezli global bir telekom şirketi), Telecom Italia, KPN (Hollandalı telekom firması), France Telecom gibi yabancı muadil firmaların oranının altında seyretmektedir.

 

Borcun tahsis edildiği harcamalar: mevcut finansal borç kullanımları, ticari gereklilikler çerçevesinde Şirketimizin yatırımlarına ve 4.5G lisans ücretine ilişkindir. Şirketimiz tarafından 2006'dan günümüze kadar geçen sürede yapılan toplam yatırım tutarı 30,7 milyar TL olup bu tutarın yaklaşık 12,2 milyar TL'sini son 3 yıl içerisindeki grup yatırımları ve 4.5G lisans ücreti oluşturmaktadır.

Ayrıca, 2017'de Türk Telekom, 3,2 m​ilyar TL yatırım yapmıştır ve bu yatırımın %70'i temelde fiber ağı yaygınlaştırmak için sabit altyapı; yüzde 30'u mobil altyapı için harcanmıştır.